Yolun Kenarı
Neyse. Gülüyorum sadece. Sonra üzülüyorum. sonra üzülüyorum. üzülüyorum. ..yorum. Uzun süren bir bisiklet yolculuğuydu. Rüzgarımın sesi, denizin kıyısı ve yeşil... sadece ben. Her zaman olduğu gibi. Onu sevmemin ilk zamanlarını hatırlıyorum. Saf ve en doğal haliyle, tıpkı dalgalı saçları gibi. Çok güzel bir gülüşü vardı. Ve kahverengi gözleri. Ve sağ gözünün altında küçük bir beni. Bir gün kakül kestirmişti saçını ve çok yakışmıştı. Hatırladığım kadarıyla kışı ilk o zaman sevmiştim. Kaşlarının üstüne dökülen saçları, rüzgardan üşüyen burnu ve gri bir atkısı vardı. Yere dökülen her yaprak niyeyse turuncu bir mutluluk verirdi bana, anlıyorum ki mutluluk biz hissetmek istediğimizde olurmuş sadece. Yolun kenarında beyaz bir tavşan gördüm. Başını otların arasından kaldırıp şişirdiği yanaklarıyla bana doğru baktı. Çok hızlı giden bir bisiklet görünce korkmuş olmalı, kaçtı uzun otların içine. Güneş sağımdaydı ve ensemi yakmaya başlamıştı. Ama umursamıyordum. Uz