Kaplumbağa Ve Tavşan

Kaplumbağa ile tavşan birbirine düşman gibi sırt sırta oturan iki yabancıdır. Bir gün bir konuda birbirleriyle konuşmamış oldukları halde çıkar davası yüzünden anlaşmazlığa düşülmüş ve bu iki tarafın yandaşları bunların yarışmalarına karar vermiştir. Kaplumbağa yanlıları yarışın sonunda verilen tüm hediyeler kazanan tarafın diye bir şart koymuşlar. Tavşanın tarafının şartı ise yarışın bir koşu yarışı olmasıdır. İlk şartı sunduğu için bu şartı kabul etmek zorunda kalan kaplumbağa tarafı. Hemen iki tarafada haber verir. Bir çarşamba sabahı iki dağ arasındaki patikalardan başlayarak. Tam dağların köye çıkan kapısında bitecek bu yarışı anlatmışlardır iki tarafa da. Ödül ise kanı canı ve düşünceleri olan bir havuçmuş. Havuç bunlardan habersiz yaşamını sürdürmekte ve hiçbir zaman ayrılmadığı köy girişinde saçlarını rüzgarda savuruyormuş.

Yarış günü gelmiş çatmış. İkisi de hemen yerini almış. Ve köyün en yaşlısı olan kelebek gelip yarışın başladığını işaretini vermiş. Tavşan hızlı bir çıkış yapmış. Kaplumbağada tabi ki arkada kalmış. Oda var gücüyle koşmaya başlamış. Patikalardan ilerlerken dağın arasındaki bir mağara dikkatini çekmiş ve yerdeki ayak izlerine bakılırsa tavşanın oraya gittiği apaçık belli oluyormuş. Kaplumbağa bildiği yoldan şaşmamış ve devam etmiş yoluna. Son düzlüğe geldiğinde köy halkı ve havuç bulunduğu tarla öylece duruyormuş. Bitişte bekleyenlerin yüzündeki acayip ifadeyi gören kaplumbağa yaklaştıkça gördüğüne inanamamış. Bir bakmış ki bizimkisi havuç yerinde değil. Tam bitişe 10 metre kala olduğu yerde çökmüş. Yorgunluktan anlından akan terler gözyaşları ile karışmış ve titreyen ayakları onu daha fazla taşıyamamış. Ve birden olduğu yere çökmüş. Biraz vakit geçtikten ileriden havuçun ve tam arkasında tavşanın hızlıca kendine doğru geldiğini fark etmiş kaplumbağa. Olanlara anlam veremeyen kalabalıkla beraber gelenlere doğru bakıyormuş. Havuç gelir ve yanından geçer herkesin tarlasına geri döner ağlamaklı gözlerle. O sırada yarışın devam ettiğini söyleyen kelebek hemen çekilir yoldan. Tavşan çok geride olmasına rağmen hızlıca kaplumbağayı geçerek zafere ulaşır.

Çıkarını elde etmiş olan tavşan aynı zamanda teselli hakkınıda kapmıştır. Bu hikayede eksilen varlıkların durdukları yerin güneşe uzaklıklarını işlemiş olduk. Eğer kaplumbağa bitiş çizgisini daha önce geçseydi o göz yaşlarını kendi silecekti. Belkide farklı bir gelecek için bir yük daha ekleyecekti sırtına. Kaplumbağa tüm kaybettiklerine son bir kez daha döner bakar. Ve sırtına yeni eklenen eksik ruhları alarak köyünden vazgeçerek köyü terk eder. Tüm acılarını tatmış kaplumbağanın artık elleride titriyordur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evin erkeği

Ağaç Kovukları

Düşünme Öyle Şeyler