O taraftan kalktım
Çok yoksun uyanacağımı kurardım bir zamanlar. Bilmezdim, o zamanın bu zamanlardan biri olduğunu. Her tarafım pus içinde. Toz olmuşum. Yatmaktan artık yeterince gömüldüğüm bu topraktan çıkmam lazım diye düşünüyorum. Hemen ayağa kalktım. Etrafıma baktım ve bu odadaki her şeye dokunduğumuzu hatırladım. Rüya gördüğümü düşünüyordum. Sanki peşimde dolaşıyordu. Benim hakkımda düşündüklerini öğrendiğim halde içimdeki umut kendine bir similatör yaratmış ve peşimden gezmesi için bana göndermişti.
Tüm korkularım, üzerimdeki tozlar ve o beni kovalıyordu. 10 metre kare odada. Bir yandan aynanın önünden geçtikçe arkama bakıyordum. Kafamı arkama çevirsem kopacakmış gibi hissediyordum. "Unuttuklarımız ve unutacaklarımız" derdi hep büyüklerim. Unutmak değilmiş bu peşimde koşanlar hatırlamak istemediklerim imiş. Bir an odanın kapı koluna elimi atıyorum. Kapı kitli ve yolun sonuna geldiğimi düşünüyorum sakince arkamı dönüyorum. Ve karşımdaki ayna tüm geçmişimi gösteriyor bana. Yüzümdeki her ifadenin bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Ellerimi yüzümde gezdiriyorum. Tam ellerimi serbest bırakacakken avuç içlerime bakıyorum. Avuç içlerinde yazılı olan bütün şeyleri o an aynaya yansıtıyor. Elimin içinde yeni bir günün doğduğunu gösteriyor. Bir an bir ses duyuyorum arkama dönüyorum ve kafama yediğim sopayla uyanıyorum yataktan. Birden kalkıyorum tüm başkalaşmış düşüncelerimin paralel evrende kaldığını düşünüyorum. Saat hayli erken bir vakit olacak ki penceremin önündeki kuşlar hala birbirine sarmaş dolaş halde. Pencere tarafından kafamı çevirdiğimde onu görüyorum. Üzerimdeki tozdan oluşturduğum bir beden. Ellerimle dağıtmaya çalıştıkça kalbime bir ağrı saplanıyor. İnsanın his tutmaz olduğunu o an anlıyorum. Ayaklarımın bir an olmadığını düşünüyorum.
Ayağa kalkıyorum ve insanların beni bıraktıkları yerden almalarını bekliyorum. Hiç yaşatılmamış aşkların anısına bir gün daha yaşamak için bekliyorum. Ve tam da rüyada bıraktığım gibi her şey. En son bizim dokunduğumuz gibi. Tozlar ağzıma burnuma kaçmaya kaçıyor kalktığımda. Tam camı açmaya yeltendiğim an aklıma geliyor. Aldığın solukların tozlarımdan bana kalan tek hatıra. Derin derin soluk aldım, Sonra seninle ilk kez karşılaştığımız tarafa doğru baktım penceremden. Mücrim gibi titrerken sana hiç gözümü açmadan bakmadığımı fark ediyorum.
Tüm korkularım, üzerimdeki tozlar ve o beni kovalıyordu. 10 metre kare odada. Bir yandan aynanın önünden geçtikçe arkama bakıyordum. Kafamı arkama çevirsem kopacakmış gibi hissediyordum. "Unuttuklarımız ve unutacaklarımız" derdi hep büyüklerim. Unutmak değilmiş bu peşimde koşanlar hatırlamak istemediklerim imiş. Bir an odanın kapı koluna elimi atıyorum. Kapı kitli ve yolun sonuna geldiğimi düşünüyorum sakince arkamı dönüyorum. Ve karşımdaki ayna tüm geçmişimi gösteriyor bana. Yüzümdeki her ifadenin bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Ellerimi yüzümde gezdiriyorum. Tam ellerimi serbest bırakacakken avuç içlerime bakıyorum. Avuç içlerinde yazılı olan bütün şeyleri o an aynaya yansıtıyor. Elimin içinde yeni bir günün doğduğunu gösteriyor. Bir an bir ses duyuyorum arkama dönüyorum ve kafama yediğim sopayla uyanıyorum yataktan. Birden kalkıyorum tüm başkalaşmış düşüncelerimin paralel evrende kaldığını düşünüyorum. Saat hayli erken bir vakit olacak ki penceremin önündeki kuşlar hala birbirine sarmaş dolaş halde. Pencere tarafından kafamı çevirdiğimde onu görüyorum. Üzerimdeki tozdan oluşturduğum bir beden. Ellerimle dağıtmaya çalıştıkça kalbime bir ağrı saplanıyor. İnsanın his tutmaz olduğunu o an anlıyorum. Ayaklarımın bir an olmadığını düşünüyorum.
Ayağa kalkıyorum ve insanların beni bıraktıkları yerden almalarını bekliyorum. Hiç yaşatılmamış aşkların anısına bir gün daha yaşamak için bekliyorum. Ve tam da rüyada bıraktığım gibi her şey. En son bizim dokunduğumuz gibi. Tozlar ağzıma burnuma kaçmaya kaçıyor kalktığımda. Tam camı açmaya yeltendiğim an aklıma geliyor. Aldığın solukların tozlarımdan bana kalan tek hatıra. Derin derin soluk aldım, Sonra seninle ilk kez karşılaştığımız tarafa doğru baktım penceremden. Mücrim gibi titrerken sana hiç gözümü açmadan bakmadığımı fark ediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder