Kayıtlar
Temmuz, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Sanayiden Çıkanlar 2
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Unknown
-
Kapı büyüktü ama pencere aşık. Uzaylılar sigara değil duman yakıyor. Tecavüz suç olmalı; kafamı s*kmeyi bırakın. Biz değildik; sen,ben ve onun alt kümeleriydik. Matematiğim hep kötü oldu özellikle kümelerde. Güzellik için söylenecek çok şey var. Güzele laf söylenmez. Ölen için değil kalanlar için ağlanır. Hoşgörüyü mezarlıkta gördüm; Müslüman mezarlığında İncil'den alıntı yapan mezar taşında. İnsanoğlu çeliktendir ancak bir gül nazikliğindedir. Mezar başında durmak mı hatırlatır ölüyü, mezar taşında adını görmek mi? Baykuşlar mezarlıkta yaşar; ağaçlar bir tek orada sağlam kalır.
Sanayiden Çıkanlar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Unknown
-
Sarı saçları kirden rengini yitirmişti, burnunu çekerek bana baktı. Arkasında neon bir lamba yanıp söndü; ÇOCUK DÜNYASI... Elimde iki poşetle karakolun önünden geçtim. Polisler çay demlemiş teröristler ayran içiyor. Ya ben aşığım ya da güneş bana. Umarım en kısa zamanda terlemeyen insan üretilir. Aç kalmak sorun değil susamak özletiyor. su hayatsa oruç imandır. İnanmadım ama inananla da konuşmadım. Korkutmak için değil onu gördüğüm için gülüyordum. Sen vedalaşmak için değil kucaklaşmak için varsın; bir öpücük,bir gülümseme ve ayrı yollarda yürümek kaderin. İki nokta yan yana olmaz ya tek başınadır ya da üç kişilerdir. Hiç olmazsa bir altta biri üsttedir. Hiç gemiye binmedim veya trene yahut uçağa ya dört teker üstündeydim ya da iki ayak. Ne söylediğimi anlayamayacak kadar büyüdüğümde seni anlayacağım elbette. Pes etmek değil, nefes almak son kavgadan önce benimkisi. Seviyorum seni geri kalan insanları sevdiğim kadar.
Kırık Çıkık
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Curcio Foudre
-
O okul turnuvasındaki oynayanlardan neyim eksik diye düşünüyordum hep baksanıza nasıl basit oynuyorlar ah nasıl elendik ki. Tabi birde takım kaptanı vardı hiç iyi oynamazdı sınıftakilerinken büyükmüş diye kaptan yapmışlar. O da yetmezmiş gibi bizim sınıfın güzel kızları onu izlemeye giderdi hep. İlk maçta elenmenin garipliğiyle sınıfın erkekleri mal gibi merdivenlere çökmüş maçı izlerken kızlar Mehmet’in her şutuyla ayağa kalkıp alkış yağmuruna başlıyordu. Sınıfımızın mahsum kızı da ortaydı çok tatlıydı ya da bana öyle geliyordu işte tatlıydı her neyse maç devam ediyordu çekişmeliydi bizim kızlar alkışlıyor çığlıklar atıyorlardı. O maçı kazanlar hemen bir kura çekimi yaptılar. Biz ilk maçı yenilmiştik. Ama hoca bize bay çeken sınıfla yaptıracaktı öylesine Kura çekildikten sonra Mehmetgil bay çekip bizimle oynacaklarını duyunca gülmeye başladılar öyle bir dalga geçiyorlardı ki hoca sinirlendi dedi ki:“bu boş bir maç değildir yenen finale çıkacaktır” dedi. O anda biz gülmeye b
Tüm Biralar Benden!
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Unknown
-
Çiseleyen yağmur, toprak kokusu, hafif ıslanmış kaldırımlar… Güzel olması gerekiyordu. Duygusal, iç açıcı… Ama değil işte. Az önce gitti. Hayatımı, umutlarımı, kalbimi alarak kaçtı gitti az önce. Bir taksiyle. Bavuluna mı sıkıştırmıştı acaba tüm benliğimi? O yüzden mi bu kadar boş hissediyorum? Taksi şoförü ne yaptığını bilse yine gider miydi acaba? “Beni unut” demişti giderken. Demesi çok kolay ama taşıdığı anlamı bilemiyor. Küçücük kalbi anlayamamıştır belki de. Sığmamıştır içine o büyük anlam. Belki ben de sığmamışımdır. Nerde kaldı ‘seni seviyorum’lar, ‘beni bırakma’lar? Hangi çöpe attın onları? Nasıl kıyabildin tüm yaşadıklarımıza? Taksiye atlayıp çekip gidebileceğin kadar küçülmüşüm demek gözünde. Ya da duygularını ifade edip etmediğini bilmediğim o gözyaşlarında biriktirdin beni. Gözünden düştüğüm için mi saklıyordun gözlerini? Hayalleri yıkılan birine bakamadığından mıydı göz kaçırmaların? Taksimetreyi gec
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Unknown
-
Bütün günü sokakta geçirdim... Sabah erkenden uyanıp dudaklarımın arasına sigara yerleştirip bekledim,elimde çakmak sigaranın ucundan sarkan tütüne baktım. Daha fazla yakınlaşmaya fırsat vermeden yaktım sigaramı dumanı izledim. Az önce aşağı sarkan tütünden çıkan duman şimdi spiraller çizerek tavana doğru gidiyor,sonra pencerenin aralıkalrından çıkıp gidiyordu, herhangi bir yere,uzak olduğuna emin olduğum bir yere. Giyinmek istemiyordum sigaramdan ayrılmadan mutfağa kadar gelmeyi başardım. Çayı ocağa koyup buzdolabından peyniri çıkardım. Ekmeksiz kahvaltı yapmaya bakkala gitmeye üşendiğim günlerde alıştım. Üstümü değiştirmeden önce bir bardak daha çayt içip odama geçtim. Kahverengi bir gömlek koyu mavi bir kot giyip dışarı çıktım. sigarayı yine sabahki edayla aynı yere yerleştirip hiç düşünmeden yaktım. Bir an durdum nereye gideceğimi düşündüm. Necmi Abi nin dükkanına uğrayim diyip sol tarafa doğru sürüklemek istedim ama bir anda ayaklarım tam karşımdaki bakkala doğru hareket ett
Hayat Ya Bu
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Unknown
-
Yazmam gerekenleri nasıl yazmam gerektiğini biliyorum; ilk önce etkili bir cümleyle başlamam gerek paragrafa, öyle başlamam gerek yoksa okunmaz. İlk satırlardan itibaren boş geçilir onca kelime, onca düşünce. Sonra o cümlenin nedenini açıklamak için uzun birkaç satır yazmam gerek. Ondan sonra da etkileyici bir sonuçla bağlamam… Ama yapmak istemiyorum. Bir kalıba sığdırılmış sıradan satırları boş geçmek istiyorum bu sefer. Sıradanlıklardan kurtulmak istiyorum. İlginç olmak istiyorum. Veya kelimelerimin hatırda kalmasını istiyorum. Düşünmenizi istiyorum, belki de cümleleri anlamak için birkaç kere okumanızı. Düşünmek istiyorum. Kurgulamak, yazmak, değişik eserler sunmak okurlara. Ses getirilebilecek bir şeyler. Bulabildiğim ise sadece bunları yazabilmek. Düşünceleri kelimelere dökmeye çalışmak. Hak etmediği ilgiyi görsün istemiyorum satırlarımın. Yeterince ilgi görsün yeter. Fazlası olmasın. Eksiği de olmasın çünkü o zaman boşuna dil döküyor olurum. Her zaman yapt
Kuşkusuz Ölümdür -1-
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Unknown
-
Genç miydi,yaşlı mı, ölü mü,diri mi? Kendinde bildiği tek şey gülmeyi bilmediği. Bi’nevi gülmeyle ayrılalı 40 sene olmuştu.40 sene evvel duygularını gece yarısı dağda bir kayanın eşiğine bırakmıştı,saçından düşürdüğü bitlerle birlikte yaktı sonra. Ömründe kaç sene dolmuştu. Kim bilir anlatacak ne çok şeyi vardı ama anlatacak zamanı yok şimdi. Her ona bakışında dili tutulurdu;cılız bacakları mavi kotunun içinde her an kırılmak üzere olan camdan bir direk gibi duruyor. Gülen suratını ağzı bozuk şoförle kavga ediyormuşcasına dikiz aynasına takılmış gördükçe o da oraya bakıyordu. Ona baktı ve uzun siyah-beyaz bıyıklarının altından cama doğru güldü O dağ başında kalan mutluluğunu on beş yaşındaki bir çocukla bulmuştu. İçinden geçenleri kendi bile duymadı,umursamadı ama hiçbir zaman saklayamadı buruk ela gözlerinden çocukların. Kendi kendine yaşıyordu hayatını; beni ,seni görmezden gelerek değil herkesi bir bir severek. Bu yüzden inerken çocuğa sessizce teşekkür etti. Yı
Yalnız Kalmak, Yalnız Hissetmektir(?)
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Unknown
-
Hareket eden otobüsün gölgesinde serinlemeye çalışacak kadar yerimden oynamıştım. Üzerime düşen keçeden yapılmış gölgelik güzel bir hatırlatma oldu kendime gelmem için. Hiç bozuntuya vermeden yürümeye devam ettim tabii bir kaç defa durmadan sağı solu kontrol ettim gülen var mı filan diye. Sonra baktım sol taraftaki kaldırımlar boş,hani orası güneş ya, dedim oraya geçeyim rezil olacaksam da esnafa olayım. Bu sefer gerçekten kovalaya bilirdim o gölgeyi. Sol yanağım olgunlaşmış Amasya Elması kırmızılığına ve etrafına verimli topraklar saçarak cinayet işleyen volkan atığı lav sıcaklığına eriştiği vakit kaldırımı kaplayan naylon örtünün içine dalıverdim. Otelin güzellik(!) çalışması için hazırlanan bu portatif bina hem kaldırımı yaya trafiğine kapatarak büyük bir amme hizmeti yapıyor aynı zamanda şehrin merkezi sayılabilecek bir noktada insanları estetik zevkin doruklarına çıkarıyor. Her neyse perdenin yırtık yerinden önce ayakalr sonra baş sonra kollar sıralamasıyla dışarı çıkıp karşıya
Alçılı kol
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Curcio Foudre
-
Sessizce sokuldum. Sadece aşkımı fısıldayacaktım ama o aksine elindeki su matarasını yüzüme geçirmekle yetindi. Belkide bir söz vardır hep amcam beni döverken kullanır ben sevgimi böyle gösteriyorum oğlum. İşte o matara olayından sonra hümeyra'nın beni dövmesi için çok uğraştım. Her gün temiz sopamı yiyor eve geliyordum. Bu nasıl kızdı anlamıyordum yüzüme attığı yumruklar yüzünden sağ yanağım sanki daha çöküktü yada ben öyle hissediyordum. O vurdukça "Senin vurduğun yerde gül biter" diyordum. O dahada hızlanıyordu. Aslında hayallerimde dayak üzerineydi. Çocuklarımız olacaktı Hümeyra hepimizi sıraya sokacaktı ikimizi çok güzel bir aile saadetimiz olacaktı... Taa ki o çocuk bizim mahalleye taşınana kadar.. Çok sinir bir çocuktu ne buluyordu onda Hümeyra hiç bilmiyordum. Alt tarafı sarı saçlı mavi gözlü ben de kavruk tenliyim ne olacak sanki beni de böyle kabul etmeli. Bazen aşk bunları kaldırır insanlar bazı şeylerden fedakarlık etmeli. Tabi bizimkine aşk denirse.. Ama p
Bardağın Boş Tarafı
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Helga Negativ
-
Bir insanın canını kasti bir şekilde alan kişiye ne deriz biz ? Katil, Cani, Vicdansız. O "Katil"'in öldürme sebepleri vardır. Kimse boş yere adam öldürmez. Tabi psikolojik sorunları yoksa. İşte katilin amacı veya sebebi kişiselse o insan kötü olarak nitelendirilir. Kesinlikle cezalandırılmalıdır. Görmüşsünüzdür televizyonlarda; nereye gitseler herkes onlardan uzaklaşır, selamı sabahı keserler, hepsi çil yavrusu gibi dağılır. Peki bi düşünün... Sizin gözünüzde kahraman olan, büstü dikilen, saygıyla anılan çok sevilen insanların başarılarının altında kaç kişiyi harcadıklarından haberiniz var mı ? Hiç muhakeme ettiniz mi ? Belki birkaçınız Normal insanlar insan öldürdüğünde katil, o büyük insanlar ayaklarına takılanları katlettiklerinde kahraman, aslan oluyorlar. Lütfen hem kendinize, hem insanlığa karşı adil olun. Birini veya birilerini yargılarkende, severkende. Yanlışlarına gözlerinizi kapatmayın. Birilerini eze eze geçilen taht, sağlanan zenginlik, elde edilen başarı
İşte Bu Acı Çekmek
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Helga Negativ
-
Acı, insanoğlunun içini amansız bir hastalık gibi yiyip bitiren o malum duygu. Ve aslında anlamını çoğumuzun anlamadığı o içinde kaybolduğumuz girdap. Hadi ama içimizi karartma diyeceksiniz. Üzgünüm dostlar gerçekten kaçamazsınız, kaçamayız. Bırakalım şu mutluluk oyununu lütfen. İçimizde bir yerlerde, yaşadıklarımızdan kalma acı kırıntıları hala yüreğimizi sızlatmakta, sürekli olumlu görünmemiz içsel durumumuzunla bu şekilde olduğunu göstermez çoğu zaman. Birbirimize sıkça sorduğumuz bir sual vardır ve cevabımızda hep aynıdır. Kimseye itiraf edemedikleriniz vardır, çünkü anlaşılmayacağınızdan korkarsınız. O sinsi kurt içinizi kemirir, canınızı acıtır. Ama bazen bakışlar yeter her şeyi anlatmaya öyle bakarsınız ki, gözler anlatır tüm derdinizi. Acımı dindir, beni iyileştir dercesine bakarsınız. Belki anlaşılırsınız, belki anlaşılmaz. Ama içinizdeki gizli sandığı açmışsınızdır. Bu iyi bir şey çünkü, hislerin bastırılması ilerde ruhunuzda bir patlamaya ortam hazırlar. Ve bir daha iyileş
Bozuk Ayarlar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Unknown
-
Aslan sadece bir aslandır eğer başka hayvan yoksa ormanda. Tavşan "Derdim ayağımın g*tüme girmemesi" dedi. Üzülmek suç kabul edilse ben yine gülmezdim. Ölmekle bitmiyor. Güneşin de düğmesi yok ya. Hala aynı şeyler bir tek rüyalar değişiyor. Okyanusa dökülen bir buzul gibiyim, seni ne kadar yükseltebilirim? Erik yemek zordur,tuz oranı az ve çok arasında her zaman. Şeftaliye tamah etmeyen karpuzu bulamaz. 'Saç taranmaz, malanır.' esprisinden beri saçımı taramıyorum. Güzelliği fark etmek için çirkin olmak gerekmez. Kasap ve koyun arasındaki problem mezbahanede çözülür. Tavuğun da yumurtanın da sonu aynı, başlangıcı fark eder mi? Davulun sesi uzaktan, insanın sevdiği yakından hoş gelir. Aşk yalnızca kısa sürelidir. Elveda demek en güzeli karşındaki güzel olmadıkça.
HAYIRa vesile
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Unknown
-
Eğer sen bana 'evet' deseydin... gökyüzünde yıldızlar parçalara ayrılacak ve her bir parça umut olup Gazze'ye yağacaktı,belki de güneş mutluluğumu paylaşıp yeryüzüne inecek kimsenin tenini incitmeden beni tebrik edip senin sol omzuna bir çeyrek altın takacaktı-cimridir kendisi tanırım-, hiç olmazsa bir bulut kümesi yeryüzünü kapatıp yalnız bırakacaktı bizi,elbette bunlar sen evet deseydin olacaktı. Olmaz deme eğer sen bugün benimle kalsaydın emperyalizmin kaleleri yıkılacaktı belki de, bir de bakmışsın bahar gelirdi bütün memleketlere. Sen 'evet'deseydin bana, ben başımı göğe kaldırdığımda bir yağmur boşalacaktı üzerimize ki Nuh yeniden zuhr edip bizi kurtarmak zorunda kalacaktı;sen ve ben bir yeni efsane olacaktık. Eğer sen bana evet deseydin-ki bu sefer eminim- ben seninle olacaktım her zaman mutsuzluğumuzda dahi. Bir 'evet' yeterdi bütün dünyada çiçekler açması,bebeklerin ağlamaması,savaşların bitmesi için ancak bunlar geri de kaldı. Sen en pesimist ta
Küçük Kız
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Helga Negativ
-
Bir zamanlar küçük bir kız vardı. Tek istediği sevgi olan bu küçük kızın kocaman bir kalbi vardı. Öyle iyi öyle saf bir kızdı ki, herkesi de öyle zanneder; hep aldanırdı. Hayatta ki en önemli olan iki insan sonradan küçük bir kızın nazarında insan bile değildi. Yalanı babasından, bencilliği annesinde görmüştü. Onun iyilikler dolu dünyasında bunlara yer yoktu ve kendini bunlara bulaştırmamalıydı. Bu küçük kız çok şey yaşadı ama yaşadığı zorluklara hep göğüs gerdi, hep sabretti. Kendi kendisini yetiştirdi. Hiç kolay şeyler yaşamadı ki başkası yerinde olsa asla dayanamazdı. Her zaman kendine dürüst olmayı öğütledi. İyi bir insan olması her şeyden önemliydi. Diğerleri gibi asla olmamalıydı. Birçok haksızlığa boyun eğdi, birçok oyuna, yalana sustu, birçok zalimliğe sesini çıkaramadı. Kurtuluş gününe kadar herşey onların istediği gibi olmalıydı. Başka çaresi yoktu bu güzel kızın. Umudunu kaybetmedi hiç. En çaresiz anlarında bile içinde ki o ışık hiç sönmedi. Çok yenilgi a
Çok İleriye Gittik
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Helga Negativ
-
İnsanoğlunun bu seviyeye geldiğini görmek istemezdim doğrusu. Belki de hayatta isteyeceğim en son şeylerden biriydi bu. Bütün yüzleriyle kavramak gerçekten çok acı verici. Bazen onlara uymak zorunda kaldığım için kendime çok kızıyorum. Bencillik hayatlarının tek yol göstericisi, iki yüzlülük olmazsa olmazları ve hiç yanlarından ayırmadıkları yalanları. Ya duyarsızlıklarına ne demeli? Ah Tanrı'm ne manzara ama. Kendilerinden başka bir insana tahammülleri yok. Ben iyi olayımda gerisinin canı cehenneme ! Bu zihniyetle insanlığın hali daha ne kadar kötüye gider tahmin etmek bile istemiyorum. Dahada vahimi yaptıklarından utanç duymamaları. Her şey ailede başlar ya, sanırım bunun sebebide o. Kendi çıkarları için yavrusunu hiç düşünmeden terkedip giden vicdansız anne babalar mı dersin, evlat katili olanları mı dersin. Ve insanoğlunun bu bencilliği aslında en çokta kendisine zarar. Bencilliğin sonu yalnızlıktır. Yalnızlaşan insanlık depresyona giriyor, cinnet geçiriyor;
Evin erkeği
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Curcio Foudre
-
Böyle başlamıştı bizim aşkımızda ne saçmalık işte, bir gün parkta. Bir anda sıkıştım ve tabelaya bakmadan daldığım tuvalette onu tanıdım. Çok güzeldi, yapamıyordum bir şey, o an gözüm hiç bir şey görmüyordu çünkü ona takılmıştı. İşimi hallettikten sonra onu takip etmeye başladım, annesinin yanına gitti ve olayı anlattı hemen. Onun oturacağını fark ettim ve ağacın altına yattım. Bana bakıyordu annesi ve teyzesi ve galiba gülüyorlardı. Onlar gidene kadar onları orada izledim, onlar kalktıktan sonra takip etmeye başladım devam ediyorlardı. Bizim sokağa döndüklerinde çok sevinmiştim. Bir baktım ki benim camımın baktığı eve taşınmışlar. Hemen eve çıktım, perdeleri açtım ve düşünmeye başladım, onun o güzel at kuyruğu saçlarını ve masmavi gözlerini. Düşündükçe onu, çöldeki uçsuz bucaksız bir göl gibi görüyordum. Hemen ses yapmaya başladım, ses yaparsam belki cama veya balkona çıkardı böylece dikkatini çekmiş olurdum. Son ses açınca büyük abimin Motörhead CD'lerini tüm mahalle ayaklandı