Kuşkusuz Ölümdür -1-

Genç miydi,yaşlı mı, ölü mü,diri mi? Kendinde bildiği tek şey gülmeyi bilmediği. Bi’nevi gülmeyle ayrılalı 40 sene olmuştu.40 sene evvel duygularını gece yarısı dağda bir kayanın eşiğine bırakmıştı,saçından düşürdüğü bitlerle birlikte yaktı sonra. Ömründe kaç sene dolmuştu. Kim bilir anlatacak ne çok şeyi vardı ama anlatacak zamanı yok şimdi.

    Her ona bakışında dili tutulurdu;cılız bacakları mavi kotunun içinde her an kırılmak üzere olan camdan bir direk gibi duruyor. Gülen suratını ağzı bozuk şoförle kavga ediyormuşcasına dikiz aynasına takılmış gördükçe o da oraya bakıyordu. Ona baktı ve uzun siyah-beyaz bıyıklarının altından cama doğru güldü O dağ başında kalan mutluluğunu on beş yaşındaki bir çocukla bulmuştu. İçinden geçenleri kendi bile duymadı,umursamadı ama hiçbir zaman saklayamadı buruk ela gözlerinden çocukların. Kendi kendine yaşıyordu hayatını; beni ,seni görmezden gelerek değil herkesi bir bir severek. Bu yüzden inerken çocuğa sessizce teşekkür etti. 
    Yıllar önce bir kadın sevmişti; Fadıma. 
    Sessizdi Fadıma, ana karnında baba dayağını görmüş; köy yerinde büyümüş her gün süt sağmış. Boş zamanında örgüyü kapmış anasından. Fadıma'nın sol yanı ilk 17sinde yandı,Emin'i toprak yolda gördüğünde omuzlarında dallar ahıla gidiyordu,ağanın ineğini beslemeğe. Emin Ağanın evinde besleme de olsa çok sevilirdi evde,köyde, Fadıma'nın yüreğinde. 
    Küçüktü köy 50 hanecik ancak vardı.Her bir evceğiz köyle Palancık arasındaki tepecikten getirilen taşlarla yapılmıştı. Emin'in babası yapmıştı çoğu evi. Bu yüzden Emin'e "dölé gavur" derlerdi, babasının Ermeni olduğunu düşünürlerdi yeteneklerinden dolayı ellbet bir de '15te orataya çıkmasından dolayı. Abisi çok kızardı buna bağırırdı inletirdi köyü ama kimse bir bok anlamazdı dediklerinden ancak kendini yer bitirirdi. Sonra çekip gitti zaten Antepe oradan Almanya...
    Emin hep aynı kaldı şerefimle yaşadım bari öyle ölüm diye konuşurken, bir yandan da 70 yıldır doktora gitmemesinden övünürdü. Yine her zamanki günlerinin birinin sonun Fadıma'yı düşünürken başı düştü sol omzuna. Fadıma'nın gömdüler onu da. Ölürken ancak anladı gülmenin zevkini.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evin erkeği

Ağaç Kovukları

Düşünme Öyle Şeyler