Kayıtlar

Mart, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nergis

Resim
iki penceresi olsun evimin ve perdeleri mavi denizin olmadığı bir şehirde maviye doyabilsin insan bir bayrak asalım kapımıza göstersin sevebileceğini tek bir kişinin herkesi ama benim herkesten çok seni... mavi perdeli bir evde yeşil bir bahçe olsun ve sen sula nergisleri

...

Resim
                                                                                                                    İlk Güzellik                                         Gün ağırlığını verirken akşama,                                       Yüreğimin derinliklerinde sevgin olgunlaşmakta.                                       Bu telaş, bu stres, bu koşuşturmaca,                                       Düşüncelerimdeki seni silip atar mı dersin?                                       Gün yavaş yavaş veda ederken ışığa,                                       Masum bakışlarınla yüreğim ufka kanat çırpmakta                                       Karmakarışıkların arasından çıktın;                                       Sen, bu iplik yumağında yeni bir dünya!

Aynı Sevgiler

Resim
Renkli dünyadaki küçük bir griliktim ben. Hep boya kalemlerini çalıyordum. Belki senin renkli o güzel dünyanda bir ton katarım diye. Ama ben senin cumhuriyetine uzak kalan bir şehir devleti olmuştum. Başkenti "Umutsuzluk" olan. Kendi yağımızda kavruluyoruz. Sizi hayranlıkla izliyoruz. Biraz renk katarsınız belki bize diye. Resimdeki tonlamada kalan siyah taraf oluyoruz hep biz. Problem konum değil, yer şekilleri veya toplum değil. Konu sizin renginizden bizim griliğimizin kimse farkında değildi. Her zaman bir renkdik aslında biz ama gökkuşağının yanında kim gökyüzüne dikkat eder ki. Tek renkli bir karamsarlık şehriydi bizimkisi. Tek eksik sendin. Farklı renkler farklı tatlar için gerekli olan benliğimize yeni düşüncelere koyabilecek olan sen. Sen bizim yeniliğimizdin sen bizim devrimimiz, ihtilalimiz. Bir film karesindeki kısa bir aşk cümlesiydi bizim şehrimiz. Ne kadar filme hükmesede bir mesaj doluydu. Duyguları canlandırıyor ve kalbe bir pranga vuruyordu. Siz ise filmi

Özgürlüğe

Resim
Saat kaç, neredeyim, ne yapmaktayım; hiç bilmiyorum. Hissediyorum bir yerlerde karanlık çökmüş. O yerlerde birileri ölüyor. Hissetmekteyim birileri var ölüme karşı duruyor. Ruhumun derinlerinde bir köstebek var benimle alay ediyor. Beni hiçliğe sürüyor, alıp götürüyor bedenimi o karanlıklara. Kanlı bedenleri gösteriyor,bedenini terk eden ruhlarla dolu sokaklar. Haykırışlarla kaplı gece. Yorulmuş gözler var pencerelerde her birinin bebeğinde korku var. Ölüyor o çocuklar anaları ağlarken. Kiminin yanmış bedeni giriyor toprağa kiminin kevgire dönmüş bedeni. Ya da korkudan titreyen bedenlerle sarılıyorlar analarına,kardeşlerine. Yok başka dinlenecekleri sıcak bir yuvaları. Annelerden,dostlardan,kardeşlerden başka kim korur kim kollar yirmisine gelmiş titreyen bir bedeni.