Sürümden Kazanır Bazen İnsan
Avuçlarının içindeydi, beyazdı,kenarlarında gümüşi bir maden geziniyordu. Ekranı çiziklerle doluydu,arka kapağı bir hafta önce hafif çatlamış,kenarlarından bir parça kaldırım taşlarının arasına düşmüştü. Marka ismi vermek edebi ruhu gereksiz kılacak bir eylem şu anda,onu geçelim. Garip sesler çıkarıp aydınlandı ekranı telefonun,güç tasarrufu sağlamak için parlaklığı kısmıştı o yüzden yüzüne bile değmiyordu aydınlık,yeşil kilidi soldan sağa kaydırdı beyaz fonun altına siyah bir ":)" işareti gördü."Parantezi açmayı unutmuş galiba."dedi,kendi bile gülümsemedi.Koltuk altlarından yükselen titreşimler sinir kat sayısını(!) arttırdı.Gözüne yarısına gölge vuran badanalı köşe ilişti,bir an çelişkiye düştü. Sonra bir deli dalgası daha çaktı beyinciğinde.Sol eline bıraktı telefonu hafif bir sapmayla badanalı köşenin bir kaç santimetre sağına yapıştırdı derken daha telefon duvara değmeden;bir garip ses çıkardı telefon ve güç tasarrufu için kısılan ekran parlaklığı odanın badanalı duvarını aydınlattı. Aklına gelen tek şey küllükte tavana ince dumanlar yükselten sigarası oldu,bir nefes aldı, üflerken düşündü:Ya itiraf ettiyse son anda. Odanın kapısı açıldı,babası girdi,sigara paketini aldı,kapıyı çarptı ve gitti.Ardından seslendi "Bari ortak olsaydık pakete."diye.
Yorumlar
Yorum Gönder