Yalnızlık Batağındaki Bazı Dostlar

Suskunluğuma birde susuzluk eklendi. Düşündüğünüz susuzluktan değil bu susuzluk onun susuzluğuydu. Konuşmaktan ağzının kuruması kadar derin bir susuzluktu bu aslında ona ulaşamamaktan ve konuşamamaktan kaynaklanıyordu. Galiba artık onsuz yapamıyordum ama bu bana bir zorunluluk gibiydi. Düşündüklerimi oraya buraya yazıyordum. Vaktin ne kadar hızlı geçtiğini anlamaz hale gelmiştim. Onsuz günler birbirini kovalıyordu.

Artık suskunluğumu kağıtlara yazarak bozuyordu. Ama bu kadar suskun kalışım kağıtlara bir bağırma bir aykırılık olarak yansımıştı. Ne artık kağıtlarla anlaşabiliyorduk ne de yazılarımla. Onlar gün geçtikçe farklı düşünüyorlardı. Eski düşüncelerimin beni yargılaması artık yormuştu beni her gün farklı yazılarla karşılaşıyor farklı düşünceler okuyordum. Onların bu sevgisi bu değişik düşünceleri yeyip bitiyordu beni artık daha yalnızdım. Yazılarımda anlamıyordu beni belkide tek anlayabilecek olan bir dost sözcüğüydü. Kendimi tanımadığım anlamsız ve amaçsız kişilerle konuşmaya verdim. Onların o anlamsız ve acımasız sohbetleri onu unuttuyor sanıyordum taki onlar benim işim var diyene kadar.

Onlarda bir zaman sonra çare olmuyordu. Yine eski dostlara başvurmamın zamanı gelmişti onlar anlıyorlardı. Beni açtığım gibi dosyayı daldım aralarına baktım ne düşünüyorlardı onlar onun hakkında bazıları güzelliğini bazıları ise duygularımızı anlatmıştı o güzel insana ama ne onun bundan haberi ne de benim sevgiden. Artık kararlıydım eski dostların acı tavsiyelerinden sonra söylemeye karar vermiştim ama bilmiyordum işlerin bu kadar sarpa saracağını artık daha yalnızdım yazdıklarımda artık bana dostluk etmiyordu tek yaptıkları o güzelliği bana hatırlatmalarıydı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evin erkeği

Ağaç Kovukları

Düşünme Öyle Şeyler