Oyundaki Oyuncak

Hayat insanı aslında en basit şeylerle sınar ilk başta. Ne sen anlarsın onun ilerde farklı şekilde karşına çıkacağını ne de o öyle görünür gözüne. İnsanın anlayamadığı bu olay küçük görünse de aslında ilerde başıma çok büyük dertler açacaktır. Ne uyku uyuyabilecektir, ne de yemek yiyebilecek.
Hayat seni küçük şeylerle sınaması daha küçükken başlar. Sorumluluk duygusunu ilk oyuncaklarla kazanırsın. Sonra bunu hayata yansıtırsın. İşte aslında bu kadar basittir hayat tabi anlayana. Her yaptığın küçük faaliyet ilerde senin işine yarayacaktır. Sen bilmessin ama o senin bilinç altına yerleşecektir.
Küçükken ağaç dallarıyla oynarken koluna yapışan o yaprak aslında ilerde senden hiç ayrılmayacak seni uyutmayacak yemek yemeni zorlayacak kalbinin onunla her karşılaştığında küt küt atmasını sağlayacak o karşı cinsin habercisidir. Sen ne kadar çok onun kolundan çıkmasını istesen de o aynı sakızdan çıkmış dövmeler gibi kalıcıdır. Tabi kuruyup kendi düşüne kadar. Kuruyup kendi düşüne kadar o kadar acı verir ki senin tahmin bile boş bir yaprak zamanla içine yerleşmiştir artık sökmek istersin ama atamassın artık onu kalbinden yapışmıştır o. Sökeceksen eğer onu kurumasını bekleyeceksin. Sanki sinek için bataklık kurutmaya benzeyecektir. İşte Gördüğün gibi hayat seni her zaman bir olayla sıınıyor olabilir onun değerini bil ve ona göre yaşa..

Yaşamaya başladığında ise engelli koşu maratonundaki koşucu gibi olacaksın yanında kimse olmayacak etrafında da tek kişilik parkuru bitirmek için her şeyi yapmaya çalışacaksın ve susuz kalıp durduğun anda ise o aştığın engeller dönüp arkana baktığında tek tek yıkılacaktır. Senin koşu boyunca yıkmadan ve hızlı olmak için uğraştığın engeller seninle beraber yere yığılacaktır ve o an her şeyi anlayacaksın..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evin erkeği

Ağaç Kovukları

Düşünme Öyle Şeyler