Boş Pencere

Ona anlatmak istiyorum aslında beni anlamasını istiyorum. Aynı pencereden benim gördüğüm manzarayı görmesini istiyorum. O görsün ki anlasın beni benim gibi düşünebilsin belkide bu kadar iyi olamayacaktı. Belkide gördüğümü göremeyecekti ama o da benim gibi düşünebilecekti bir an için benim gibi bakacaktı o derin karanlığa belki penceredeki siyahlık ona başka şeyler anlatacaktı başkasını gösterecekti ama o an benim gibi düşünecekti. Gecenin karanlığına kaybolacaktı sabahları neden çok uyuduğumu neden geceleri sabaha kadar oturduğumu anlayacaktı. Sabah güneşinin güzelliğini, doğmayan güneşimin o olduğunu ve anlayacaktı bir güzelliğin bir insanı bir sevginin nasıl berduş edeceğini.

Gölgeler içindeki bir noktayı görecekti o pencerede bana göre bir umut ışığı belirecekti gözünde ama o öyle yapmayacaktı. Belki baktığı anda başkasını hatırlayacaktı o an beni anlayamadığı için mi üzüleyim yoksa başkasını hatırladığı için mi üzüleyim şaşırırdım. Aynı pencereden bakmalıydık ama o hiç bir zaman yanımda değildi. Rüyalarımda hep aynı pencerelerden birbirimize bakıyoruz ne o konuşuyor ne ben konuşuyorum anlaşmayı onun o güzellikteki derin gözlerine bakınca anlıyorsun zaten. O her zaman suskundu ne konuşurdu ne de ses çıkarırdı. Her zaman benimleydi kurguladığım dünyada benim duygularımın kurbanıydı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evin erkeği

Ağaç Kovukları

Düşünme Öyle Şeyler