Aynalı Kemer
İki top koşturup ter atayım deyip açtım haxi ,akşam yemeğini çok kaçırmıştım. girdim gördüğüm ilk küfürlü odaya;kalecinin anasına avradına sövmeye başladım. tam annesi tarafından kuzeni olan hanımlara geçecekken maç başladı;koştum,aldım topu orta sahadan tam çakacam lak "kicked on the ass". aklıma takıldı bir kere olur mu bir işi yarım bırakmak!tekrar girdim odaya tabi nicki değiştirdim ,öyle aptal çocuklardan değilim iyi kamufle olurum, adminin anasına evlenme teklif edecekken bu sefer de babam girdi odaya:
- lan şerefsiz Hakanın kızını sıkıştırmışsın bug... cümlesini tamamlamadan açtım 'chop suey'i sesi de hoparlörden sonuna kadar açtım ağzında kaldı lafı bastı gitti. anladım ki bu işin sonu iyi değil koştum kapıyı kilitledim, bilgisayarı kapatıp zuladaki sakızları çiğnemeye başladım. falda yazan müsteşar kızını düşlerken kapıya tekme atmaya başladı validesi dedemle yatan adam,bu yüzden bana kızgın diyeceğim ama sonuçta o adama saygı duyuyor anca gelip benim ağzımı burnumu kırıyor. "kapı kilitli zorlama!bir kapı kaç lira biliyoonn muu la sen?" dedim. cevap bekledim, gelmedi. tamam dedim bu serf sıçtın olum Pio bas git, ama nereye gitcem 5. kattayız anasını satayım aşağı atlasam Stephen Hawking'den farkım kalmaz. en azından babam gelip dövse annem gelir alır elinden ne de olsa karısı üzerimde eşit haklara sahipler zaten bu hakları yüzünden beni 3. dünya ülkesine çevirdiler ya. neyse gittim kilidi açtım geçtim yatağa sakızları kağıtlarına sarıp koydum yastığın altına. 10 dakika içinde damladı aldı tabii fark etti ya korumasız avı.elinde halk arasında urban olarak tabir edilen iplerden vardı "uzat lan elini puşt görcen şimdi elin kızına karışma..." gene laflarını geldiği yere koydum çektim nahı. sakızları kağıtlarından hızlıca ayırıp pantolonunun arka cebine yapıştırdım kaçarken odadan çıktığım gibi kilidi bastım üstüne.eşikten bağırdım"anne senin bu kocan iyice değişti sado-mazoya bağladı" dedim,bastım kahkahayı.annemin sesini duyunca tuvalete sıçrayıp bekledim. o kapıyı açmaya çalışırken vınn sokağa attım kendimi. apartmandan çıktıktan sonra bakkalın olduğu sokağa girdim baktım arzu geliyor karşıdan topkek almış bir de dimes meyve suyu. gittim tuttum elinden :
-kızım neredesin sen günlerdir telefonunu bekliyorum?
-senin telefonun yokki pio ne diyorsun!
-olsun ben yine de bekledim senin sesini duymayı. bu cümlemin ardından her romantik türk erkeği gibi girdim türküye " telefonunun başında çaresiz bekliyorum bekliyorum ama çalmayacak biliyorummm." kız anında mest oldu anladım hemen.yüzümü okşamak istedi ama tokat attı onun yerine kimse anlamasın diye. iyi de etti yani bizim buranın kadınlarının dili çok uzundur; hem ben de namuslu,kendine dil uzattırmayan kız isterim. girdim bakkala 3 caprisun 6 eti cin aldım çıktım hemen döndü deftere yazdı pezevenk bir kez de bizden olsun demedi zaten. gittim parka oturdum,açtım eticini tam ikincisinin çikolata parçacıklarını dilimle temizlerken ayten abla geldi oturdu bir cin aldı ağzına atıp:
-napıyossun canım. dedi. durur muyum ben de yapıştırdım cevabı;
-yemek yiyorum görmüyon mu?!
-hmm... afiyet olsun ablacıım.
-sağol sağol.
-babanlar nasıl? hah tam da beklediğim soru biliyorum babamla yatıyor bu kevaşe,ondan beni her gördüğü yerde "babamları" sorardı sanki grup yapıyorlar da çoğul eki kullanıyor.
-iyi iyi ama seni aldatıyor.
- ne diyorsun evladım sen ne aldatması!
- ya celallenme hemen şaka yaptım sen de amma dar görüşlüymüşsün seninle annemi aldatıyor zaten ne bekliyorsun elbet seni de aldatacak unutma 'bugün sana gelmek için onu bırakan yarın seni de başkası için bırakır'. tam muhabbet açılacak bütün edebi gücümü gösterecekken bastı gitti kevaşe.bağırdım arkasından "sıkma canını her başlangıcın bir sonu vardır." tam ayten teyzeden kurtuldum bu sefer babam damladı olaya :
-versene la bana da bi'tane
-al işte önünde duruyor.
-tamam lan artistlik yapma yürü eve gidelim.
-sakızları çıkardın mı?
-he he annen halletti.
-tamam kalk o zaman. sen dua et bu akşam omeglede manitayla buluşcaz yoksa nah gelirdim.
-lan yürü yoluna ağzını yüzünü dağıttırma bana
-tamam tamam. haa baba buarada recep ağbi şu borçları kapatsın baban dedi.
-ne borcu la?
-yediğin cin nereden geldi sanıyorsun, kuş mu sıçtı? der demez ağzıma yapıştırdı sağ elinin tersini. kaldırımdan indim,sol şeritten hız ihlali yaparak hareket eden ve herhangi bir a noktasından bilinmeyen bir b noktasına giden otomobilin bütün yolculuğunun içine sıçıp atladım önüne. ha şimdi diyeceksin ne bok yemeye yaptın bunu dün bir film izledim rüyada ölürsen gerçek hayatta uyanırmışsın deneyip görmek istedim. gözümü kapatırken son gördüğüm babamın kemerine dün gece bulaşan kanımdı.
Yorumlar
Yorum Gönder